AFUN ELMASI,
GARİP ELMASI ,
KABA MÜSLÜME ELMASI,
KARABALDIR ELMASI ,
MİSKET ELMASI ,
MOLLA ELMASI ,
MOR ELMA ,
SANDIK ELMASI ,
ŞEKER ELMASI,
TENCERE ELMASI,
TERGÖYNEK ELMASI
İskilip Elmaları
Turan KARADENİZ, M.Serdar ÇORUMLU, Tarık YARILGAÇ
Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü, 52200-Ordu
e-mail: turankaradeniz@hotmail.com
ÖZET
İskilip (Çorum) kültür varlıklarıyla olduğu gibi meyveleriyle de ünlü, Karadeniz bölgesinin İç Anadolu’ya geçiş kuşağı üzerinde yer alan önemli bir ilçedir. İlçe ve köylerinde 40’ın üzerinde mahalli elma çeşidi yetişmekte ve yöre ekonomisine önemli katkılar sağlamaktadır. Bu çalışmada yörede yetişen elma çeşitlerinden 10 tanesi tanıtılmaya çalışmıştır. 2 yıl süren çalışmada incelenen mahalli elma çeşitlerinde fenolojik gözlemlere göre tam çiçeklenme 13 Nisan-28 Nisan arasında; pomolojik değerlendirmelere göre meyve ağırlığı 86.15-354.29 g, SÇKM % 8.6-16.4, TEA % 1.67-9.24, pH 3.98-5.90, şekil indeksi 0.746-1.077 olduğu belirlenmiştir.
Anahtar kelimeler: Elma, pomoloji, mahalli çeşit, İskilip
Abstract
Researches on Pomological Characteristics of Native Apple Varieties in İskilip (Çorum)
This study was carried out on Apple native cultivars in İskilip (Çorum). In the study 10 apple native cultivars were investigated. The average fruit weights were between 86.15 g and 354.29 g; the soluble solid contents were between 8.6 and 16.4 %; acidity was between 1.67-9.24%; pH was between 3.98 and 5.90, fruit shape index was between 0.746 and 1.077.
Key Words: Apple, pomology, native cultivar, İskilip
Giriş
Anadolu, sahip olduğu değişik iklim ve toprak şartlarının sağlamış olduğu avantajlardan dolayı, birçok meyvede tür ve çeşit zenginliği göstermektedir. Bu meyve türlerinin en önemlilerinden biri olan elmanın da (Malus communis L.) gen merkezinin, Anadolu'nun içinde yer aldığı Güney Kafkasya olduğu ileri sürülmektedir (Özbek, 1978).
Bugün dünyada 6500'ün üzerindeki çeşit sayısıyla, gerek yetişme mevsiminin uzun bir periyota dayanması ve gerekse depolamadaki gelişen teknikler sayesinde, her mevsim taze olarak tüketilme imkanı bulan elmanın insan beslenmesinde de son derece önemli bir yeri vardır (Özbek, 1978).
Dünya elma üretimi 63.804.534 ton olup, bunun % 4.03'ü olan 2.570.000 ton'unu Türkiye üretmektedir (Anonim, 2005). Dünya elma üretimi 1987'den 2006'ya kadar ortalama olarak % 52’lik oranda arttığı, ülkemizin 2.5 milyon ton elma üretimiyle dünyada üçüncü sıralarda yer aldığı kaydedilmektedir (Anonim, 2008).
Halen yurdumuzun birçok yerinde meyvecilik, kültür çeşitlerinin yanı sıra yerel meyve çeşitleriyle yapılmaktadır ve bunların arasında muhtemelen elma ilk sırada gelmektedir. Oysaki yerel elma çeşitleri ile yapılacak yetiştiricilikten elde edilen meyveler, pazarda hem daha az alıcı bulacak hem de daha az gelir getirecektir. Bununla beraber, yerel çeşitlerin üretimden ziyade ıslahçılar açısından muhafaza edilmesinde büyük yarar görülmektedir.
Elmanın yabancı tozlanmaya açık oluşu neticesinde meydana gelen heterozigot yapıdaki tohumların çimlenmesi ile oluşan bireyler ve ayrıca bu meyve türünde mutasyonların sıkça meydana gelmesi sonucunda meydana gelen bireyler arasında yürütülen basit seleksiyonlar sonucunda, bugünkü kültür ve yerel elma çeşitleri karşımıza çıkmıştır (Brown, 1975). Buna bağlı olarak meyvecilikte en önemli ve belirleyici sorunların başında çeşit sorunu gelmektedir.
Bütün dünyada elma ve diğer meyve gen kaynakları üzerinde son yıllarda önemle durulmaktadır. Bu amaçla her yıl ıslah çalışmalarıyla albenisi yüksek, hastalık ve zararlılara dayanıklı, uzun süre muhafaza edilebilin yüksek kaliteli elmalar elde edilmektedir (Kaşka, 1997).
Yurdumuzda ilk olarak Ülkümen 1937'de Malatya'da yetişen önemli elma, armut ve kayısı çeşitlerinin pomolojik özelliklerini incelemiş, bunu takiben Özbek 1947'de ülkemizde yetişen yerli ve yabancı elma çeşitlerinin pomolojik özelliklerini belirlemiş, daha sonra Güleryüz 1972'de Erzincan'da yetiştirilen mahalli elma ve armutların pomolojik özelliklerini incelemiştir (Ülkümen, 1937; Özbek, 1947; Güleryüz, 1972). Ardından, elma ile ilgili çalışmaların bazıları Niğde yöresinde (Eltez, 1983), Konya'da (Bolat, 1991); Ahlat ilçe merkezinde (Şen ve ark., 1992) Erciş'te (Oğuz ve Aşkın, 1993); Posof yöresinde (Osmanoğlu, 2008) ve Ünye yöresinde (Acar, 2007) yürütmüşler ve bu çalışmalardan oldukça ümitvar mahalli çeşit ve tipler ortaya çıkartılmıştır.
Yurtdışında da benzer nitelikli çalışmaların yürütüldüğü ve bu çalışmalar sonucunda yeni elma tiplerinin ortaya çıkartıldığı ve kültüre alındığı bildirilmektedir (Way ve ark., 1982; Denardi ve ark., 1988).
Elma seleksiyonunda, meyve çapı 65 mm'nin altında olanların küçük kabul edildiği, kabuk renginin parlak kırmızı, parlak sarı ve parlak yeşil olması tercih edilirken, renkleri alacalı olanların fazla tercih edilmediği, ancak bunların da bir tüketim alanı bulduğu bildirilmektedir. Yine, gerek ambalaj ve gerekse taşıma işlemlerinde yuvarlak ve düzgün şekilli olanların tercih edildiği kaydedilmektedir (Özbek, 1978;Brown, 1975; Güleryüz, 1972; Bolat, 1991).
İskilip yöresinde yetişen mahalli elma çeşit ve tipleri üzerinde yürütülen bu çalışmada, çeşit ve tiplerin pomolojik özellikleri incelenmiş, renk, tat ve aroma bakımından tiplerin birbirinden oldukça farklı özellikler taşıdığı saptanmıştır.
Islah edilen çeşitler takip edilerek sahip olduğumuz elma genetik kaynaklarımızın ülke ve dünya meyveciliğine kazandırılma çabaları son derece önemlidir. İskilip (Çorum) yöresinde mahalli olarak yetiştirilen 40’ın üzerinde bulunan mahalli elma çeşidi üretilmekte ve çok olmamakla birlikte belli bir miktar Ankara ve çevre illere gönderilmektedir. Bu mahalli çeşitlerin meyve özelliklerinin tanıtılması, yörenin elma gen kaynakları açısında potansiyelinin ortaya konulması açısından önemlidir. Çalışılan çeşitlerin özelliklerinin elma ıslahı ve ıslahçıları açısından önemli materyal olacağı düşünülmektedir. Ayrıca yöresel olarak ekonomik değer taşıyan bu elma çeşitlerinin yok olma tehlikesinden kurtarılması, çeşit ve tiplerin aşılanarak çoğaltılması ile mümkün olacaktır.
Materyal ve Metot
Çalışma, 2007-2008 yıllarında Çorum ili İskilip ilçesinde yetiştirilen mahalli elma çeşit ve tipleri üzerinde yürütülmüştür. Yörede yetişen elma çeşitlerinden 10 tanesi pomolojik ve fenolojik bakımından incelenmiştir. Ağaçların her yönünden tesadüfen seçilen 15-20 adet meyve üzerinde pomolojik ölçümler yapılmıştır (Güleryüz,1972), ölçümlerde 0.1 mm duyarlıklı bir kompas, tartımlarda 0.1 g duyarlı teraziden yararlanılmış, suda çözünebilir kuru madde miktarı (SÇKM) el refraktometresi ile pH, pH-metre ile saptanmıştır.
Bulgular ve Tartışma
İskilip yöresinde 40’ın üzerinde yetiştirilen mahalli çeşitten 10 adedi bu çalışmada tanıtılmış ve incelenen elma çeşitlerinin önemli meyve özellikleri Çizelge 1’ de sunulmuştur. Meyve ağırlığı önemli pomolojik ölçütlerden biridir. İskilip çeşitlerinde meyve ağırlığı 86.15-354.29 g arasında değişmektedir. Farklı yörelerde yürütülen benzer çalışmalarda meyve ağırlığı çeşit ve tiplere göre farklı bulunmuştur. Balta ve Kaya (2007) ortalama meyve ağırlıkların Cebegirmez çeşidinde 155 g ile 310,08 g, Bey çeşidinde ise 121,21 g ile 133 g arasında; Şen ve ark. (1992), 23,95 g ile 168,5 g arasında; Oğuz ve Aşkın (1993), 33,55 g ile 145,54 g; Karadeniz ve ark. (1996) 52.3-214.2 g; Osmanoğlu (2008) 48.7 g ile 268.1 g arasında olduğunu bildirmişlerdir. İskilip yöresinde yürütülen bu çalışma ile diğer araştırıcıların bulgularının uyum içerisinde olduğu görülmektedir.
Şekil indeksi değerleri çeşitlerimizde 0.746-1.077 arasında değişmektedir. Balta ve Kaya (2007) Cebegirmez çeşidinde şekil indeks değerini 0,74 ile 0,84; ,bey çeşidinde ise 0,84 ile 0,90 arasında; Cosby ve ark. (1994), ‘’Enterprise’’ elmasında 0,91; Granger ve ark. (1997), ‘2 Primevere’’ elma çeşidinde 0,95-1; Oğuz ve Aşkın (1993) yazlık çeşitlerde 0,77 ile 1,025; güzlük çeşitlerde 0,83 ile 0,92; kışlık çeşitlerde ise 0,78 ile 0,94 arasında değiştiğini bildirmektedirler. Elde edilen şekil indeksi değerlerinin, bulgularımızla paralellik arz ettiği görülmektedir.
Suda çözünebilir kuru madde miktarı çeşitlerimizde% 8.6-16.4 arasında değişmiştir. Yurtiçi ve yurtdışında yapılan benzer çalışmalarda elde edilen sonuçlarla bizim bulgularımız uyum içerisindedir. Nitekim Balta ve Kaya (2007) bu değerleri Cebegirmez çeşidinde %12-14, Bey çeşidinde %10-12,50; Goffreda ve ark. (1995), % 13 ile % 14,8 arasında; Balta ve Uca (1996) % 10,8 ile % 12,40; Osmanoğlu (2008) SÇKM %8.6 ile %14.2; Karadeniz ve ark.(1996) % 10.0 ile17.2 olarak bulmuştur.
Meyvelerde asitlik oranı arttıkça, meyve tadı tatlıdan mayhoşa, mayhoştan ekşiye doğru değişmektedir. Batı Avustralya’ da yapılan bir araştırmada ‘’Pink Lady’’ elmasının değişik özellikleri araştırılmış olup, titre edilebilir asit miktarı %0,71 ile %0,9 arasında bulunmuştur. Aynı çalışmada titre edilebilir asit miktarının Golden Delicious’ ta % 0,32, Lady Williams’ da ise % 0,83 olduğu bildirilmektedir (Cripps ve ark., 1993). İncelenen İskilip elmaların titre edilebilir asitlik oranlarının % 1.67-9.24 arasında olduğu görülmektedir. Yürütülen benzer çalışmalarda titre edilebilir asitlik değerinin Cebegirmez çeşidinde % 0,221- 0,293; Bey çeşidinde ise % 0,289- 0,310 arasında (Balta ve Kaya, 2007); %0.18 ile %1.30 arasında (Osmanoğlu, 2008) olduğu bulunmuş ve bizim çalışmalarla bu değerlerin uyum içerisinde olduğu görülmektedir.
Yapılan bu araştırma ile İskilip yöresinin yerel elma genotiplerinin hem pomolojik hem de fenolojik özelliklerinin belirlenmesine çalışılmıştır. Yurdumuzun birçok yeri böyle gen kaynakları bakımından son derece zengin yerlerdir. Üstün vasıflara sahip genotiplerin yok olup gitmesinin önüne geçilmesi ve gen kaynaklarımızın korunması ancak buna benzer çalışmalarla mümkün olacaktır.
Elde edilen sonuçlar, yöredeki çeşitlerin elma gen kaynakları bakımından çok değerli olduğunu göstermektedir. İskilip mahalli elma çeşitlerinin tescil çalışmaları devam etmektedir